Tarihimiz

Bir seyahatten başlayan hikaye

Bu proje hiçbir zaman bir iş olarak düşünülmedi. Her şey, yolun varış noktasından daha önemli olduğu bir dağ gezisiyle başladı. Akşam, sessizlik, çadır, ocakta demlenen çay – ve hiçbir şeyin eksik olmadığı hissi. Ancak her seferinde şehre döndüğümüzde tek bir soru kalıyordu: neden bir müşteri olarak değil, bir insan olarak kalabileceğimiz bir yer yok?

İlk ev – kendi ellerimizle

İnşaat, çizimlerle değil, sabahları güneşin doğduğu bir arsa ile başladı. Arkadaşlarımızı topladık, aletleri kiraladık, çadırlarda yaşayıp gündüzleri çalıştık. Tahtaları elle kesip, pencereleri kendimiz takıp, çatıyı üç kez yeniden yaptık, çünkü her şeyin “otel standartlarında” değil, evimizde olduğu gibi olmasını istiyorduk. Her ayrıntı önemliydi. İlk lambayı bile bal kavanozundan yaptık.

Arkadaş olan misafirler

Reklam yapmadık. Sadece tanıdıklarımızı davet ettik. Sonra onlar da başkalarını getirdi. Zamanla bu yerin çevresinde bir topluluk oluşmaya başladı. İnsanlar sadece bir gece kalmak için gelmiyordu, bir hafta kalıyor, çocuklarıyla geri geliyor, arkadaşlarına tavsiye ediyorlardı. Bazıları bize “sonunda sessizliği hissettim” diye not bıraktı, bazıları ise kapının önüne elma bıraktı. Ve bu en iyi motivasyon oldu: geçici bir barınaktan daha fazlasını yarattığımızı anladık.

Yavaş ve bilinçli bir şekilde inşa ettik

Asla acele etmedik. Yeni evler ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıktı – kâr için değil, acele etmeden başka birini daha kabul edebilmek için. Her değişiklik tartışılıyordu: Bu, mekanın ruhunu bozacak mı? Binalar arasında hava kalacak mı? Modaya uymaya çalışmadık. Bizim için önemli olan, fiziksel değil, içsel alanı korumaktı.

Hayat, mekanın bir parçası haline geldi

Colorvineset kendi hayatına başladı. Her şeye fiyat etiketi koymadık, insanları “misafir” ve “personel” olarak ayırmadık. Bazıları çim biçmeye yardım etti, bazıları bize humus yapmayı öğretti, bazıları kütüphanede şiir yazdı. Ve anladık: biz sadece evleri kiralamıyoruz, gelenlerle birlikte yaşayan bir yer yarattık.

Gelişimimiz

Özünü koruyan değişiklikler

Birkaç yıl içinde hamam, mutfak, teras, kütüphane ve yoga alanı ortaya çıktı. İdeal olanı aramıyorduk, sadece dinliyorduk. Bir misafir, sessizlik içinde çay içmek istediğini söyledi, böylece çay köşesi ortaya çıktı. Başka bir çift ise müziğin olmadığı bir alan arıyordu, biz de tam sessizlik saatleri uyguladık. Colorvineset “geniş” değil, “içeriye” doğru büyüyor.

Ve sonra – nasıl giderse

Gelecek yılın nasıl olacağını bilmiyoruz. Belki hiçbir şey değişmeyecek. Belki yeni bir atölye alanı veya okuma odasına birkaç yeni yatak eklenecek. Agresif bir büyüme planımız yok. Sadece sevdiğimiz şeyi yapmaya devam etmek istiyoruz: insanları kendimizin kabul görmek istediği gibi kabul etmek.

Dinlenme felsefesi

Hiç baskı yok, sadece özgürlük

Kimse sabah saat sekizde kapınızı çalıp kahvaltı getirmeyecek. Ve kimse size geç kaldığınızı söylemeyecek. Colorvineset’te her misafir kendi ritminde yaşar. Kahvaltı istediğiniz zaman yapabilirsiniz. Canınız istediğinde yürüyüşe çıkabilirsiniz. Biz “turistik hizmetler” satmıyoruz, sadece size kendiniz için neyin önemli olduğuna karar verebileceğiniz bir alan sunuyoruz.

Öğleye kadar uyuyabilirsiniz. Şafakta uyanıp ormandan sisin çıkmasını izleyebilirsiniz. Bütün gün hiçbir şey yapmayabilirsiniz. Burada size “Gününüz nasıl geçti?” diye sormazlar. Çünkü gün, olması gerektiği gibi geçer. Değerlendirme yok. Ve bu en önemli şey.

Burayı seçenler

Neden bizi seçmelisiniz

Bizi afişlerde bulamazsınız. “Her şey dahil” teklifimiz yok ve yıldız sayısıyla rekabet etmiyoruz. Ama insanlar geri geliyor. Çünkü Colorvineset, rol yapmaya gerek olmayan bir yer. Saatinizi çıkarabileceğiniz, telefonunuzu kapatabileceğiniz ve sadece kendiniz olabileceğiniz bir yer. Burada boş geçirdiğiniz zamanı saymıyoruz. Aksine, hamakta, sessizlikte veya gökyüzünü izleyerek geçirdiğiniz her dakikayı değer veriyoruz.

Burası herkes için bir yer değil. Ama bu metni okuyup gülümsüyorsanız, belki de tam size göre bir yer.